23 Kasım 2008 Pazar

Ankaraspor 0 - Galatasaray 0


Bu hafta fazla bir esamesi okunmadığından maçın teknik yönünden pek bahsetmeyeceğim.Maçtan yola çıkarak bir Galatasaray analizi yapmak daha yerinde olur.

Artık Galatasaray şampiyonluk için tamam mı devam mı maçları oynamaya başladı. Ama teknik heyet, yönetim ve futbolcuların gereken sorumluluğun bilincinde olduğunu söylemek malesef çok zor. Öyle bir maç düşünün ki puan olarak üstünüzde kalite olarak altınızda olan bir takımla oynuyorsunuz. Ama sahaya çıkan kadro, oyun sistemi, teknik direktörün hamleleri maçı biz kazanacağız diyemiyor, birileri kazanmaya çıkmasını göz göre göre engelliyor.

Geçen seneden yola çıkarsak, takım Feldkamp'la müthiş bir başlangıç yapmış, kazanmayı alışkanlık haline getirmiş, fizik olarak çok güçlü duruma gelmişti. Daha sonra futbolcularla bu yaşlı kurt arasında problemler ortaya çıkmış, Feldkamp da adına yakışmayacak kişisel çekişmeler içine girmeye ve hatalar yapmaya başlamıştı. Ve ipler de içerideki Servet'in ön libero da oynadığı Antep maçı ( Bu arada Feldkamp bu sezon Zaman'da Linderoth'tan nasıl sağbek olur, Skibbe oyuncuları tanımıyor diye fırtınalar kopardı, unutulmasın. ) sonrası kopuyordu.Ben o maça kadar hatalarına rağmen takıma bir kimlik kazandıran Feldkamp'ın göreve devam etmesini savunuyordum ama artık benim de Kalli için tutunacak bir dalım kalmamıştı. Gelmek istediğim nokta, başta Skibbe ve takım üzerinde en az Skibbe kadar etkili olduğunu düşündüğüm Adnan Sezgin malesef Feldkamp'ın yarısı kadar takıma bir kimlik kazandıramadılar. Futbolcular saha içinde o an takımın neyi nasıl oynamasından bihaber duruyorlar. Statta beni alıp Konya'ya kadar uçuracak rüzgar var ama kimse De Sanctis'e "Oyunu yerden başlat, toplar ya taça ya da rakibe gidiyor be adam!" demeyi akıl edemiyor.Bunun dışında futbolcuların nasıl olsa elde Uefa'da gruplar da kazanılan başarının kredisi olduğunu düşünmelerinin de payı var.

Bir yandan da Galatasaray'ın her maçta olduğu gibi bu maçta da en az dört beş eksiğinin olduğunu hatırlayıp acaba tam kadro istikrarı sağladığında Skibbe'nin katkısı artar mı diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. İstikrar açısından Skibbe'ye inanmak istiyorum. Lincoln' ün eksikliğinin puan kaybında rolü olduğunu düşünmek istiyorum, ama aklıma bu sezon ligin en etkili performanslarını gösteren brezilyalı yıldızın Bursa deplasmanında oynadığı aklıma geliyor hemen.

Sonuç olarak iki puan daha uçtu gitti. Birilerinin artık bu Skibbe mi olur,Adnan Beyler mi olur futbolcular mı olur el koyması zorunluluk oldu. Populist söylemleri pek sevmem ama bu takıma bir ekip ruhu, galibiyet inancı kazandıracak tecrübeli bir futbolcu varken niye heykel peşinde koşuldu anlayamıyorum. Ankaraspor'u da tebrik etmemek haksızlık olur tabi ki. Gayet iyi mücadele ettiler. Ve en büyük tebriğim Aykut Kocaman'a; Fenerbahçe maçından sonraki bir hafta içinde De Nigris gibi büyük bir silahı her şartta onbirde oynatması gerektiğini şıp diye anladığı için...

Not: Keşke basında şu maskeli balo esprisi yapılmasaydı,hiç şık olmadı :))

17 Kasım 2008 Pazartesi

Galatasaray Uefa Kupası'nda ne yapar?


Galatasaray grupta grubun favorileri olarak gösterilen Yunanistan lideri Olympiakos u ve Portekiz de yoluna namağlup devam eden Benfica'yı yenerek müthiş bir başlangıç yaptı. İki maçtaki futbol da takımın bu sene üst seviyeye çıktığı nadir maçlardandı. Zaten bu sene üzücü olan da bu kadar potansiyeli olan takımın bir türlü üst üste yüksek performans sergileyememesidir. Bu istikrarsızlığın sebeplerini analiz etmek başka bir yazının konusu olabilir.

Biz gelelim gelecek maçlara.27 kasımda İstanbul da Beşiktaş'ı eleyen Metalist Kharkov'u ağırlayacak olan Galatasaray bu maçtan üç puanı aldığı takdirde grup liderliğini önemli ölçüde garantileyecektir. Son maçını da Berlin Olimpiyat Stadı'nda Hertha ile seyirci desteğini arkasına olarak oynayacağını belirteyim.Metalist maçının öneminin daha iyi kavranılması için sanırım Uefa Kupası statüsünü anımsamakta fayda var. Kupada grup birincisi olan takım kurada bir grup üçüncüsüyle, ikinci olan takım Şampiyonlar Ligi'nden gelecek 8 grup üçüncüsünden biriyle mücadele edecek. Ben Galatasaray'ın grupta mutlak suretle ilk ikide olacağını düşünüyorum, o yüzden de diğer gruplarda üçüncü olacak takımları ve Şampiyonlar Ligi'nden sonra yoluna Uefa Kupası'nda devam edecek takımları tahmin etmeye çalışacağım.

Önce Galatasaray'ın lider olacağına olan inancımdan ötürü Uefa gruplarında kimler üçüncü olup bize rakip olabilir ona bakalım. Manchester City' nin lider olacağı A grubunda Schalke' yi takip edecek olan takim Paris Saint Germain. C grubunda ise durumlar bir hayli karışık. Sampdoria ve Sevilla' nın arkasından gelen takım Stuttgart veya Standart Liege olacaktır. D grubunda ilk iki sırayı Udinese ve Tottenham alır. Üçüncü sıradaki takımı önümüzdeki Dinamo Zagrep-Spartak Moskova maçı belirler. Milan' ın bulunduğu E grubunda ise üçüncülük için Portsmouth ve Braga çekişmesi olacaktır. İkincilik için Wolfsburg' u çok avantajlı görüyorum. Gelelim F grubuna, Aston Villa ve Hamburg 'un ilk ikide olması kuvvetle muhtemel. Üçüncülük için tahminim ise Zilina ve Sparta Prag' ın önünde Ajax. G grubunda ilk üç belli gibi ama sıralamayı tahmin etmek çok güç. St Ettien, Valencia ve Club Brugge üçlüsünden benim üçüncülük adayım fikstür avantajına rağmen Club Brugge. H grubunu ise CSKA ve Deportivo'nun ardından üçüncü olacak takım Nancy olacaktir.

Görünen o ki Galatasaray grubu lider bitirse bile pek çantada keklik bir takımla eşleşecek değil. Gönlümden geçen takım Spartak Moskova ve Nancy. Ama bahsettiğimiz takım Galatasaray olduğu için neyin ne olacağını kestirmek imkansız.

Gelelim Şampiyonlar Ligi'ne;
A grubunda sıralama belli oldu gibi,Bordeaux üçüncülüğe çok yakın.B grubunda ise bir tahmin yapmak pek mümkün değil. Anorthosis, Panathinaikos ve Werder Bremen'in kendi aralarında oynayacağı maçlara bakarak Anorthosis'i üçüncülüğe daha yakın görüyorum.C grubu sonuçlanmış gibi gözüküyor. Lucescu'nun Shaktar'ı Barcelona ve Sporting Lizbon'un ardından üçüncü olur. D grubu da sıralamanın belli olduğu başka bir grup. Liverpool ve Atletico Madrid'in ardından Gerets'in Marsilyası üçüncü olur. E grubundan büyük bir sürpriz olmazsa Celtic gelir. F grubunda Fiorentina kendi yaptığı hatalarla üçüncülüğün en büyük adayı. Fenerbahçe'nin bulunduğu G grubunda ise ekibimiz kendi kaderini kendi belirleyecek.Ama Dinamo Kiev ve Porto'nun daha şanslı olduğu da bir gerçek.H grubunda ise Del Piero'nun sürüklediği Juventus Ve Schuster'in Real Madrid'inin ardından, BATE Borisov'un önünden Tekke li Zenit gelir.

Galatasaray'ın olası bir ikinciliği durumunda da pek kolay rakiplerle eşlesmesi mümkün gözükmüyor. Bence Galatasaray'ın grubu lider bitirmesi kendi adına çok büyük bir avantaj olacaktır. Son karar sizin, sizce Galatasaray bir strateji değişikliğiyle ikinciliğe mi oynamalı yoksa grubunu aslanlar gibi lider bitirip rakibini mi beklemeli. Başarılar Galatasaray...

16 Kasım 2008 Pazar

Galatasaray 2 - İBB 0


Fenerbahçe' nin kazanıp Beşiktaş' ın berabere kaldığı bu haftada Galatasaray çok kritik üç puanı hanesine yazdırmayı başardı.Takım olarak maça iyi başlayamayınca, takımın golü şansıyla ya da duran topla bulacağına olan tahminim güçlenmişti doğrusu.Kewell kornerden gelen topa şık bir kafa vurusu yaparak zekasını bir kez daha ortaya koydu.Tabi gecenin bana göre iki adamından biri olan Lincoln' ü de unutmamak lazım.Diğer adamsa görevini hem savunmada hem de hücumda eksiksiz yerine getiren Ayhan Akman' dı.

Golden sonra takım biraz toparlanma sinyalleri gösterir gibi oldu ama hepsi o kadar.Takım yine, maalesef, öne geçince ikinci yarı savunmaya aşırı çekilme zorunluluğundan (!) vazgeçmedi.Lincoln belediye takımının yüklenmeye basladığı dakikalarda sansı yardımıyla önünde kalan topta kaleciden cok zarif sıyrılarak takımı rahatlatmayı başardı.Ama pozisyonun hemen öncesinde direkten dönen pozisyonda da şanssız oldugunu yazmalıyım.Belediye takımı yeteri kadar istekli miydi şüpheliyim.Bence kafa olarak iyi hazırlanmamışlardı.Üç büyüklere karşı deplasmana gelirken bir anadolu takımı konsantrasyonunu iki katına çıkarmalıydı.

Skibbe ye gelirsek,Topal la maça niye baslamadıgını anlamak cok güçtü doğrusu.Oyuncu değişikliklerini de artık daha verimli kullanmalı diye düşünüyorum.Bu alternatifli kadro oyuncu değişiklikleriyle daha güçlü hale gelebilmelidir artık.Tabi ki takımın bugünkü ve hafta içindeki Kayseri macındaki kötü futbolunda tek pay Skibbe' nin değil,oyuncular da artık daha fazla sorumluluk almalı ve maçlara rakip kim olursa olsun daha istekli ve konsantre çıkmalılar.Bu blogumdaki ilk yazım ve ilk Galatasaray analizim.Hafta içi gerek yine Galatasaray gerekse Türkiye ve Avrupa liglerinden analizlerimle sizlerle birlikte olacağım.Görüşmek üzere...