16 Kasım 2008 Pazar

Galatasaray 2 - İBB 0


Fenerbahçe' nin kazanıp Beşiktaş' ın berabere kaldığı bu haftada Galatasaray çok kritik üç puanı hanesine yazdırmayı başardı.Takım olarak maça iyi başlayamayınca, takımın golü şansıyla ya da duran topla bulacağına olan tahminim güçlenmişti doğrusu.Kewell kornerden gelen topa şık bir kafa vurusu yaparak zekasını bir kez daha ortaya koydu.Tabi gecenin bana göre iki adamından biri olan Lincoln' ü de unutmamak lazım.Diğer adamsa görevini hem savunmada hem de hücumda eksiksiz yerine getiren Ayhan Akman' dı.

Golden sonra takım biraz toparlanma sinyalleri gösterir gibi oldu ama hepsi o kadar.Takım yine, maalesef, öne geçince ikinci yarı savunmaya aşırı çekilme zorunluluğundan (!) vazgeçmedi.Lincoln belediye takımının yüklenmeye basladığı dakikalarda sansı yardımıyla önünde kalan topta kaleciden cok zarif sıyrılarak takımı rahatlatmayı başardı.Ama pozisyonun hemen öncesinde direkten dönen pozisyonda da şanssız oldugunu yazmalıyım.Belediye takımı yeteri kadar istekli miydi şüpheliyim.Bence kafa olarak iyi hazırlanmamışlardı.Üç büyüklere karşı deplasmana gelirken bir anadolu takımı konsantrasyonunu iki katına çıkarmalıydı.

Skibbe ye gelirsek,Topal la maça niye baslamadıgını anlamak cok güçtü doğrusu.Oyuncu değişikliklerini de artık daha verimli kullanmalı diye düşünüyorum.Bu alternatifli kadro oyuncu değişiklikleriyle daha güçlü hale gelebilmelidir artık.Tabi ki takımın bugünkü ve hafta içindeki Kayseri macındaki kötü futbolunda tek pay Skibbe' nin değil,oyuncular da artık daha fazla sorumluluk almalı ve maçlara rakip kim olursa olsun daha istekli ve konsantre çıkmalılar.Bu blogumdaki ilk yazım ve ilk Galatasaray analizim.Hafta içi gerek yine Galatasaray gerekse Türkiye ve Avrupa liglerinden analizlerimle sizlerle birlikte olacağım.Görüşmek üzere...

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Türk spor tarihi milli takımı ile son yıllarda 2 büyük heyecan yaşamıştır. Bunlardan ilki 2002 yılında Dünya 3.lüğünü alıp Brezilya'nın yüksek performansı olmasa dünya şampiyonu bile olabileceğini göstermesi; ikincisi ise euro 2008 de yakaladığımız yarı final.

Şimdi ise bu heyecanı Türk Spor medyası yaşıyor diyebilirim. Gerek ulusal takımda gerek Galatasaray gerekse Avrupa'da oynadığı kuluplerde Her zaman adından sözettirmiş bir çok başarıya imza atmış olan Hakan Şükür spor medyasına adımını atıyor. Her hafta merakla yorumlarını takip edeceğim yeni iki futbol yorumcusundan biri olacak.

Diğer takip edeceğim yorumcu ise daha önce de bir çok kez tartışmalara girdiğim, yorumlarına saygı duyduğum, sivri dilli, keskin kalemli ve objektif olacağına inandığım, genç futbolsever Yener Çelik.

Hakan Şükür ve Yener Çelik'e spor medyasında başarılar diliyor Allah utandırmasın diyorum..

Hasan Özdemir(İstanbul)